Bu yazımızda ebeveyni ile birlikte cezaevinde bulunan çocukların psikolojik ve gelişimsel açıdan karşılaşabilecekleri zorluklar ve bu konuda neler yapılabileceği üzerinde durmak istiyoruz. Annelerin çocuklarıyla beraber cezalandırılması hem anne hem de çocuk için baş edilmesi güç zorluklar oluşturmakla beraber özellikle çocuklarda bir takım psikolojik problemler ve adaptasyon sorunları oluşturabilir. Bu sorunları en az düzeye indirebilmek için öncelikle çocuklara yaşına ve gelişimine
uygun bir şekilde neden orada bulunduğu açıklanarak mümkün mertebe doğru bilgilendirme yapılmalı, sorduğu sorular cevaplandırılarak süreç hakkında bilgi verilmelidir. Bilgi verilmeyen çocuk kafasındaki boşlukları kendi senaryolarıyla
doldurabilir. Özellikle anne ve babasının başına bir şey gelen çocuk olan bitenin kendi hatasından dolayı gerçekleştiğini düşünür ve suçluluk duyar. Bu sebeple çocuğa doğru bilgi vermek suçluluk duygularının önüne geçecektir. Cezaevi şartlarının zorluğu tartışılmaz bir gerçek olmakla beraber ebeveyn ne kadar iyi olursa çocuğun da o kadar iyi olacağı unutulmamalıdır. Öncelikle kendileri ama en çok da çocukları için anneler kendi morallerini yüksek tutmaya çalışmalıdır. Özellikle 0-2 yaş döneminde çocuk annesi ile daha çok duygusal kanalla iletişime geçer. Yani anne hangi duyguyu hissederse çocuk da o duyguyu kolaylıkla anlayabilmektedir. Kişilik gelişiminin temellerinin atıldığı bu dönemde çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının
giderilmesi kadar olumlu duygu aktarımı da çocuğun huzurlu ve güvende olmasını sağlayacaktır. Cezaevinde bulunuyor olmak insanın sadece yetersiz yanlarına odaklanmasına sebep olsa da anne kendisine iyi gelebilecek, ruhsal olarak kendisini
rahatlatacak şeyleri keşfederek duygularını yönetmeyi başarabilir. Fiziksel alanın kısıtlılığı, aşırı engellenme ve ihtiyaç duyulduğunda dışarı çıkamama durumu çocuk için büyük bir adaptasyon sorunu olabilir. Fiziksel faaliyet ihtiyacını
karşılayamayan ve biriken enerjisini atamayan çocuklarda davranış problemleri ortaya çıkabilir. Bununla beraber yaygın bir problem de fazla uyuma sorunudur. Uyku düzeni çocuğun gelişimi için önemlidir ancak diğer yetişkinler tarafından oyun
oynamasına, ses yapmasına izin verilmeyen ve sürekli baskılanan çocuk ebeveyni tarafından gereğinden fazla uyumaya yönlendirilebilir. Ebeveynler bu konuda dikkatli olmalı ve çocuğun gelişimi için yapılması gerekenleri göz ardı etmemelidir. Çocukla ne kadar çok oyun oynanırsa çocuğun fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimi açısından o kadar faydalıdır. Oyunun yaşanan psikolojik problemlerde iyileştirici bir etkisi vardır. Cezaevine oyuncak getirmekle ilgili çeşitli kısıtlamalar olabilir. Bu noktada eldeki kısıtlı imkanlar ile üretkenlik becerisi ve hayal gücü birleştirilerek farklı oyunlar üretip çocuğun rahatlaması sağlanabilir. Fiziksel imkanlar elden alınsa bile insanın düşünceleri ve hayallerinin sınırı yoktur. Üretmeye ve hayal gücüne dayalı oyun oynamak yaşanan stresin etkisini azaltır. Örneğin çoraptan, giysilerden kuklalar, kağıtlardan hayvan figürleri gibi çocuğun hayal gücünü destekleyen oyunlar oynanabilir. Her ne kadar çocukla sık sık oyun oynansa da çocuğun yaş dönemi göz önüne alındığında bu boşluğu doldurmak zordur. Yeterince boşalmayan enerji ve imkansızlıklar stres ve huzursuzluğa neden olabilir. Gün sonunda çocuğa yapılacak masaj sevgi hormonu olarak bilinen oksitosin hormonunun salgılanmasını
sağladığından çocuğun genel stres seviyesini düşürecek huzursuzluğunu azaltacaktır. Stres sık ve kesik kesik nefes almaya sebep olur. Nefes alma şeklimiz değişir bu da daha çok kaygıya sebep olabilir. Çocukla beraber yatmadan önce 10 dakika doğru ve derin nefes alma tekniklerini uygulamak stresin etkilerini azaltabilir. Bununla beraber çocukla beraber vücudun alt bölümlerinden üst bölümlerine doğru aşamalı kas gevşetme egzersizleri de stresi dışarı atmada etkili bir yöntemdir.
Çocukların sözel becerileri yetişkinler kadar güçlü olmadığından duygularını nasıl ifade edeceklerini tam olarak bilemezler. Bunun için resim yapmak zihni rahatlatan bir etkinliktir ve çocukların duygularını ifade etme fırsatı verir. Çocuğa olmak istediği yeri kağıda çizmesi istenebilir. Daha sonra çizdiği resim üzerinden sohbet etmek çocuğu rahatlatır. Annenin de duygularını inkar etmek veya görmezden gelmek yerine günlük tutarak, mektup yazarak negatif duyguları sağlıklı bir şekilde dışa vurması psikolojik açıdan yararlı olur. Çocuk küçük yaşta olsa bile, sık sık mektuplaşmak ilişkiyi güçlendirir. Anne ile beraber dışarıda kalan aile üyelerine mektup yazma, onlar için resim yapma gibi etkinlikler aradaki bağın devam etmesini sağlayacaktır. İlişkinin kopmaması ve güçlenmesi adına aile fotoğraflarına bakarak fotoğraflar üzerinden konuşmak da çocuk için yararlı olabilecek etkinlikler arasındadır. Hikaye ve masal anlatmanın çocuk psikolojisi üzerinde olumlu etkisi bulunmaktadır. İçerisinde zorluklarla baş eden, sorunları çözen mücadeleci karakterlerin bulunduğu hikayeler okumak dil gelişimine katkı sağladığı gibi çocuğun o karakterle özdeşleşip iç motivasyon oluşturmasını da sağlar. Hikayelerin sonu mutlaka ümit verici ve mutlu bir şekilde bitmelidir. Çocuk güvende olduğunu sık sık hissetmek ister. Bu sebeple içinde bulundukları durum hakkında sürekli sorular sorabilir. Öfkelenmeden merhametle soruları yanıtlandığında sakinleşir ve kendilerini güvende hissederler. Bu süreçte normalden daha fazla fiziksel yakınlığa ihtiyaç duyabilir. Sarılma, okşama, elini tutma gibi davranışlar huzursuzluğunu yatıştırmaya yardımcı olur. Babalarından uzakta olan erkek çocukların cinselliğin keşfedildiği bu dönemde cinsiyet karmaşası yaşaması da yaşanabilecek diğer problemler arasında gösterilebilir. Model alabileceği hemcinsinsleri ile beraber vakit geçiremediklerinden ve sürekli karşı cinsle beraber yaşadıklarından kadınsal eylemlere yönelebilirler. Bu çocuklar görüş zamanı baba ile oyun oynamalı, baba da içerideyse kendi cinsinden dede, amca, dayı gibi kişilerle mutlaka vakit geçirmelidirler. Çocuk görüş günü geldiğinde veya görüşmelerden sonra bazı duygusal tepkiler verebilir. Babadan ayrılmak istemeyebilir, ağlayabilir ya da tam tersi uzak durabilir. Tüm bu tepkilere hazırlıklı olmak gerekir. Görüşmenin ne kadar süreceği ve görüş bitimine yakın ne kadar zaman kaldığı önceden çocuğa bildirilirse çocuk daha az
yıpranır. Ziyaret sonunda çocuk sözel ve fiziksel olarak yatıştırılmalı , tekrar görüşecekleri söylenmelidir.

Kaynaklar
Mahpus Anne-Babaların Çocuklarıyla İlişkisinde Yol Gösterici El Kılavuzu