Uyum bozukluğu köklü bir değişim ya da kayıp gibi stresli bir olaya karşı verilen ve kişinin işlevlerini kötü yönde etkileyen duygusal bir tepkidir.  Keder, umutsuzluk, iş ya da sosyal aktivitelere karşı ilgi kaybı gibi depresyona benzer özellikler görülebileceği gibi kaygı gibi anksiyetede görülen belirtilerle de kendini gösterebilir.

Uyum bozukluğuna en çok neden olan stress kaynakları; ekonomik problemler, ilişki problemleri, sevilen birinin ölümü, afetler, göç etmek, yeni bir yere yerleşmek, yeni bir işe/okula başlamak, bireyin kendisinin ya da sevdiği birinde ciddi bir hastalık ortaya çıkmasıdır. Belirtiler stresin başlamasından sonraki üç ay içerisinde başlar ve stresli olayın bitiminden en fazla altı ay kadar sürer. Stresli olaya verilen tepki tipik olarak beklenenden daha fazla olmaktadır ve bu tepki kişinin hayat kalitesini kötü etkiler. Stresin şiddeti ile hastalığın şiddeti her zaman doğru orantılı değildir. Hastalığın şiddeti kişinin bireysel özelliklerine, ortama, stresin büyüklüğüne, sayısına, süresine, kültürel özelliklere göre değişir. Örneğin 10 yasındaki biri için ebeveyninin ölümünün etkisi 40 yasındaki birinden çok farklı olacaktır.  Stres kaynağı tek olabilir (boşanma gibi), birden fazla olabilir, tekrarlayabilir(mevsimsel iş problemleri gibi), devam eden bir süreç olabilir(kronik bir hastalık gibi).

Üzüntü, sık ağlama, umutsuzluk, kaygı, gerginlik, çarpıntı, baş ağrısı, karın ağrısı, motivasyonda azalma, sosyal izolasyon, iştahta değişim(iştah kaybı ya da çok fazla yeme), uyku problemleri uyum bozukluğunun en sık belirtileridir. Uyum Bozukluğunun toplumda görülme oranı %2-8 arasıdır. Kadınlarda erkeklerden iki kat fazla görülür. Bekar kadınlarda risk daha da fazladır.

DSM 5 e göre Uyum Bozukluğunun tanısı şöyle konur:

  1. Stres etkeninin başlangıcından itibaren 3 ay içinde, belirlenebilir bir stres etkenine tepki olarak duygusal veya davranışsal belirtilerin gelişmesi
  2. Stres etkenine maruz kalınmasından beklenebilecek olandan fazla belirgin stress
  3. Sosyal veya mesleki (akademik) işleyişte anlamlı bozulma.
  4. Stresle bağlantılı bozukluk, başka bir ruhsal hastalık tanısı kriterlerini karşılamaz.
  5. Belirtiler yası temsil etmez.
  6. Stres etkeni (veya sonuçları) sona erdiğinde belirtiler ilave bir 6 aydan daha fazla sürmez.

Uyum Bozukluğu alt tipleri baskın belirtilere göre aşağıdaki alt başlıklara ayrılabilir:

  • Depresif duygu durumuyla
  • Anksiyeteyle
  • Anksiyete ve Depresif Duygu Durumuyla
  • Davranış Bozukluğuyla
  • Duyguların ve Davranışın Bozukluğuyla
  • Adlandırılamayan

Uyum bozukluğunun standart bir tedavisi yoktur. Kısa terapiler önerilir.

Destekleyici terapi, psikodinamik psikoterapi, ail eve grup terapisi, bilişsel davranışçı terapi, farkındalık terapisi kişiler arası psikoterapi gibi terapi çeşitlerinin etkili olduğu gözlemlenmiş. Bunun yanında SSRI’lar, SNRI’lar, Benzodiazepinler de gerektiğinde terapilere ek olarak kullanılabilir.