Tarihte benzerine az rastlanan çeşitli zorluklar yaşanan bir süreçten geçerken, aile kavramı önemini yitirmemek için mücadele vermekte. İşsizlik, iftiralar, yaşanılan sağlık sorunları, depresyon, yaşanılan maddi manevi zulümler, beraberinde mutsuzluğu, güçsüzlüğü getirmektedir. Bunun toplumsal, kültürel olarak birçok olumsuz etkileri olduğu gibi, bireysel olarak da birçok olumsuz, yitici etkilerine şahit olmaktayız. Maalesef ki, bunun en fazla etkisini çocuklarımız görmekte ve yaşamaktadır.

Birçok aile, yaşanılan problemlerin nedenlerini açıklamak da bile zorluk yaşarken, diğer yandan da bunlarla nasıl mücadele etmesi gerektiğini çocuklarımıza aktarmak zorun da kalıyor. Bu zorluklarla birlikte çocuklarda bazı toplumsal değerlerin kaybolduğunu görüyoruz.  Mağdur olan bu aileler, ailevi ve toplumsal değerleri öğretme de yetersiz kalabilmektedirler. Yani, çocuklara, kendisine ve topluma yararlı olacak evrensel değerleri, ahlaki ve sosyal açıdan gelişimlerine katkıda bulunmasına yönelik adalet, sevgi, saygı, din vb. karakter eğitimlerini verememektedirler.

Çocuklarda saygı kavramının yerleşmesi için ilk ve en önemli şey aile bireylerinin birbirine saygı gösterdiği bir ortam oluşturmaktır. Çocuklarımıza saygıdan bahsederken de meseleyi pek çok yönü ile ele almaya çalışmalıyız. Örneğin; bizden farklı düşünen, bizden farklı giyinen, bizden farklı yaşayan insanların hayatına saygı göstermek onları olduğu gibi kabul etmek de saygının farklı bir yönü ve insanların birbiri ile huzur içinde yaşayabilmeleri için ele alınması gereken çok önemli bir öğretidir. Elbette tüm bu öğretilerde ilk ölçüt öncelikle örnek olmaktır. Ne kadar anlatırsak anlatalım dilden çıkan kulağa kadar gider oysa yansıyan ve tesir eden sadece ve sadece halimizdir.

Çocuklarımıza yaşanan mağduriyetlerle birlikte, saygı, sevgi, adalet vb. ailevi ve toplumsal değerleri öğretmek için nelere dikkat etmemiz gerektiğini kısaca maddeleyelim;

– Biz uzmanlar olarak, öncelikle ebeveynlerin yaşadıkları bu zorlu durumları kabullenerek, çocuklara neden mağdur olduklarını gelişim dönemine uygun açıklamalar yapmasını tavsiye ediyoruz. Çocukların yaşanan problemlerin, mağduriyetlerin farkına varmaları önemlidir.

– Her ne zorluklar yasarsak yasayalım, öncelikle çocuklarımızla kaliteli vakit geçirmeye çalışalım.

– Onu dinleyiniz. Dinlenen çocuklar saygı gördüklerini düşünür ve kendilerine olan güvenleri artar. Sordukları tüm soruları somut ve anlaşılır bir şekilde cevaplandırınız.

– Disiplin anlayışınız eğer şiddete ve sindirmeye dayalı ise bu tutumunuzdan bir an evvel vazgeçiniz.

– Çocuk özür dilemeyi de sizden öğrenecektir. Gereken yerde onun yanında özür dilemekten çekinmeyiniz. Eğer çocuğunuza karşı bir hata yaptıysanız ondan da özür dileyiniz.

– Onun yerine karar alıp, seçimler yapmayınız. Yanlış da olsa karar almasına ve sonuçlarına katlanmasına fırsat tanıyınız (elbette hayati kararlar ve kötü alışkanlıklarla ilgili kararlar değil.) Doğru tercihlerinde onu takdir ediniz.

– Farklı etnik gruplarda arkadaşlar seçtiğinde buna saygı duyduğunuzu hissettiriniz. İnsanlara karşı eşitlikçi yaklaştığınızı ona hissettiriniz.

– Başkalarına karşı kaba ve ukala davrandığında bu davranışlarının sonuçlarını görmesine yardım ediniz ve sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulununuz.

– Saygısızlıkla karşı karşıya kaldığı zamanlarda bu konuyu ve neler hissettiğini tartışıp empati kurdurmaya çalışınız.

– Topluluk içerisinde, özellikle büyüklerinizle bir araya geldiğiniz anlar çocuklarınızın saygıyı öğrenebileceği en iyi dersliklerdir. Onlara gösterdiğiniz hürmet ve saygıyı hissettiriniz. Bu mirasa sahip çıkmaları gerektiğini onlara aşılayınız.

– Emek verdiği herhangi bir ürünü uygun bir yere asıp ‘emeğine saygı duyuyorum’ diye bir not yazınız.

– Sizden farklı düşündüğü ve farklı karar aldığı bir konuda onunla aynı düşüncede olmadığınız halde ona saygı duyduğunuzu belirtiniz.

– Çocuğun duygularına da saygı duyulmalıdır. Çocuk kimi zaman üzülebilir ve bu üzüntü konusu ebeveyn için çok basit olabilir, ebeveyn buna rağmen çocuğun üzüntüsüne saygı duymalıdır. Aynı durum tüm duyular için geçerlidir. Heyecan, öfke, korku vs. “Ne gerek var böyle hissetmene?” tarzı yaklaşımlar da çocuğun duygularına saygısızlık anlamına gelir.

– Ona karşı eleştiride bulunacağınız zaman kişiliğine değil davranışına eleştiride bulununuz. Negatif eleştiri, hakaret, yüksek ses tonu ile kontrolsüzce konuşma gibi davranışlar ebeveynin kesinlikle başvurmaması gereken yaklaşımlardır.

– Tarihte adalet ile öne çıkmış kişilerden mutlaka bahsetmek, araştırılması için heves oluşturmak, hatta birlikte bu araştırmaya zaman ayırmak,

– Adalet konusunu içeren kısa hikâye ve masal okumak,

– Adalet konulu şiirler ve şarkılar dinletmek,

– Zayıf ve güçsüz insanların yanında olduğunuzu göstermek,

– Kişilerin haklarına saygı duymayı göstermek,

– Hoşgörünün önemini vurgulamak,

– Hz. Mevlâna kıssaları okunarak çocuklarımıza insanları sevmeyi öğretmek,

– Suçluyu övmemek ve onu savunmamak,

– Sahip oldukları ile mutlu olmanın önemini hatırlatmak,

– Empati davranışını kazandırmak,

– Çocukların oynadıkları oyunlarda, oyun kuralının önemli olduğunu ve kurallara uymanın önemli olduğunu ifade etmek,

– Çocuklara izletilecek filmlerde adalet vurgusu yapanları tercih etmek,

– Adalet konusunu içeren resimler yapmaları için teşvikte bulunmak,

– Adalet üzerine söylenmiş özlü sözleri birlikte açıklamak,

– Adalet kavramını içeren; kelime, deyim ve atasözlerini konuşma aralarına serpiştirmek ve vurgu yapmak,

– Adaletsiz olay ve durumlarda doğruyu ifade etmelerini teşvik etmek,

– Sartlar ne olursa olsun verdiğiniz sözde mutlaka durmak ve yalandan uzak olmak,

vb. birçok örnekler verebiliriz.

***Çocuklarımıza bu davranış değişikliklerini kazandırmanın en temel yöntemi öncelikle bu özellikleri davranışa dönüştürerek, bizlerin çocuklara örnek olmasıyla olacaktır. Davranışa dönüşmeyen, bizim örnek olmadığımız hiçbir kavram çocuk üzerinde etkili olmayacaktır.