Not: Bu yazı aynı başlıklı online seminerin özetidir.

Normal zamanlarda bile karı-koca olabilmek zor iken zor zamanlarda karı-koca olarak
hayatı sürdürmek daha da zor olabilmektedir. Dolayısıyla zor zamanlarda karı-kocalığı sürdürmek
daha çok çaba ve emek gerektirir. Bu durumun farkında olup ona göre daha dikkatli hareket
edilmelidir.

Malumunuz üzere evlenmeden önce kurulan hayaller evlendikten sonra beklenmedik
sebeplerden dolayı gerçekleşmeyebilir. Beklenmedik bir çok sorun ortaya çıkabilir. Özellikle İktidar
sorunları, alışveriş sorunları, gelin-kaynana sorunları, sorunlu cinsel hayat, deger görmeme,
yoğun çalışma hayatı vs. gibi. Zor zamanlarda bu sorunlar ve duygusal kırgınlıklar daha da
artmaktadır. Bu durumlarda, öncelikle bir problem ya da anlaşmazlık ile karşılaşıldığı zaman
ilişkinin geleceğine dair o anda karar verilmemelidir. Biraz bekledikten, sakinleştikten, duygu
durumunuzu kontrol altına aldıktan; gerekirse aklı-selim bir arkadaş yada bir uzman ile
konuştuktan sonra karar vermeniz daha sağlıklıdır. Yaşadığınız sorunlar, geçmişte hiç güzel anılar
yaşanmamış ve sadece sorunlarınız varmış gibi hissettirebilir. Aslında güzel günleriniz vardı ve bu
güzel günleriniz dogru yaklasimlar sergileyerek tekrar gelebilir.

Evliliğinizin ilk yıllarında özellikle sizin zor zamanınızda eşiniz, evliliğinizde size yardımcı
olmak için nasıl ki bir şeyler yaptıysa, siz de onun ihtiyacı olduğunda bunun farkında olarak ona
yardımcı olmalısınız. Diğer taraftan yarın nasıl bir hayatın sizi beklediği ile ilgili hiçbir fikriniz yok.
Eğer gelecekte geçirmeniz muhtemel olabilecek zor zamanınızda, herhangi bir desteğe ihtiyaç
duyduğunuzda, eşinizin yanınızda olmasını istiyorsanız o zaman bu zaman diliminde daha yapıcı
olmalısınız. Mesela çatışmak ve kavgalar yerine problemi anlamaya ve çözmeye çalışmak gibi.
“Bu neden böyle? Bu niçin şöyle?” diye negatif ve eleştirel tarafa odaklanmak yerine, “Ben bunu
çözmek için ne yapabilirim?” diye düşünmeniz sizi daha güzel bir sonuca ulaştıracaktir. Surekli
birbirinize “biz bu evliliği kurtarmak istiyor muyuz?” diye sorun. Cevabınız evet ise karşı tarafı
suçlayıp ilişkiyi daha kötüye götürecek yaklaşımlar yerine, eşinize zarar verdiğiniz noktaları görüp
bunları değiştirmeye çalışın.

Yaşamak icin günlük size verilen enerjinizi neye harcadığınıza dikkat edin? Enerjinizi
yarınlarınızı ‘nasıl daha iyi yaparım?’ diye düşünmek yerine şikayet etmeye harcarsanız,
evliliğinizi kurtarmak yerine daha cok yaralarsınız. Birbirinizi suçlayarak adam etmeye, kadın
etmeye çalışarak evliliğinizi iyileştiremezsiniz. Enerjinizi olumlu yönde harcamaya çalışmanız ve
birbirinize karşı daha yapıcı bir dil kullanmayı öğrenmeniz daha çok işinize yarayacaktır. Ayrıca siz
ilişkinizi daha iyi hale getirdiğinizde çocuklarınızın da daha iyi bir hale geldiğini göreceksiniz.
Evliliğinizi daha iyi bir noktaya getirmek için zor zamanlarda neler yapılabilir?

Öncelikle bir uzmana danışmayı kesinlikle düşünün. Daha profesyonel bir bakış
kazanmanızı sağlayacaktır. Eğer böyle bir imkanınız yoksa aşağıdaki maddelere dikkat etmek ve
özellikle hayatınızda uygulamaya çalışmak ve alışkanlık haline getirmek evliliğinizi daha güzel bir
yere getirecektir. Bunlar evlilikleri kurtarmak ya da daha iyi bir yere getirmek için yapılan
çalışmalar sonucu elde edilen bilgilerdir. İşte sizin bu konuda dikkat etmeniz gereken adımlar;

1. Şimdilik eski defterleri buzluğa atın ve eleştirmeyi durdurun. Sürekli eleştirdiğinizde
birbirinize karşı öfke ve nefret duygularınız artar. Ayrıca eşinizin kendi hatalarını kabul
etme olasılığını da düşürür.

2. İlişkinizi daha iyiye götürmeyi gerçekten isteyin. Beyniniz inandığı şeyi
gerçekleştirmek için üretken davranır. Niyetinizi tekrar gozden geçirin. Bu evliligi daha iyi
bir noktaya getirmeyi gerçekten isteyin. O zaman göreceksiniz sorunlardan cok çözümler
aklınıza hücum edecektir. “Sana muhtaç değilim, sen olmadan da yaşarım” demek yerine,
“Sana ihtiyacim var, sen olmadan çok zorlanırım.” deyiniz. Bu birbirinize karşı inancınızı ve
güveninizi artırır.

3. Eşinize sık sık dokunun ve hoşlanacağı şakalar yapın. Bu bireyin mutluluk
hormonlarının artmasını sağlar, kaygı ve gerginliğini azaltır ve sevildiğini hissettirir. Eşiniz
yanınızda değilse bile telefon gorüşmeleri ile onun yanında olduğunuzu hissettirebilirsiniz.

4. Zihninizde eşinizin hoşunuza giden yanlarını düşünerek sık sık uzun göz teması
kurun. Araştırmalara göre birbirlerine aşk duyan çiftlerin kendi aralarındaki konuşmalarda
%75 den fazla birbirlerinin gözlerine uzunca baktıkları tespit edilmiştir. Birbirinize aşkla
baktığınız zamanları hatırlayın ve eşinizin gözlerine bu duygularla bakın. Bu kendinizi daha
iyi hissetmenizi sağlayacak ve eşinize de onunla ilgilendiğinizi hissettirecektir. Böylece oda
kendisini sizin gözünüzde daha değerli hissedecektir.

5. Birlikte yapmaktan hoşlandığınız ve hoşlanacağınız etkinlikler yapın. Bu da
digerlerinde olduğu gibi aranızdaki sevgi ve bağlanmayı arttıracaktir. Ayrıca beynin
amigdala bölgesinde olumlu anıların sayısını arttırıp, zor zamanlarda aklınıza bu anıların
gelmesini kolaylaştırmış olacaksınız. Bunun için ayrı ayrı eşinizle birlikte yapmaktan
mutluluk duyacağınız, ayrıca ailecek mutlu olmanızı sağlayacak etkinlikleri listeleyin ve
bunları eşinizle paylaşın. Sonrasında bunları ne zaman yapabileceğinize birlikte karar
verin.

6. Eşiniz ile anlaşıp kendiniz için özel zaman oluşturun. Sevdiği şeyleri yapan
bireylerin enerjileri artar ve kendilerini iyi hissetme düzeyi yükselir. Kabuğunuza çekilmeyin
ve kendinize yapmaktan hoslanacağınız etkinlikler için zaman ayırın.

7. Eşiniz ile her gün olup bitenler hakkında konuşun. Önce onu dinleyin sonra kendiniz
özel bir şeyler paylaşın. Günlük hayat ve koşuşturmacanın içinde yaşadığınız bir kısım
olayları (insanları suçlamadan ve sorun varsa isim vermeden) size bakan yönleri ile
paylaşın. Kendi aranızda özel bir dil oluşturun. Başkalarının yanında birbirinize mesajları
bu dille ifade edin. Bu bir kelime, bir hareket bir espri vb. olabilir. Böylelikle eşiniz ile
aranızda özel bir bağ oluşacaktır.

8. Pozitif insanlarla bir araya gelin. Kendiniz ya da aileniz için daha iyi olacak insanlarla
buluşun. Mutlu çiftlerle ve özellikle problemlerinizi çözebilme konusunda kendilerinden çok
şey öğrenebileceğiniz ailelerle görüşün.

9. Sağlıklı bir cinsel hayatınız olsun. Zor zamanlar geçirmeniz buna engel olmasın.
Evliliğinizde güzel geçen günlerdeki gibi tekrar o sıcaklığı yakalayın.

SORU – CEVAP

Mevcut ilişkimizi düzeltmek için ilk nereden başlamalıyız?
İlk olarak eleştiriyi ve suçlamayı bırakın. Sonrasında enerjinizi bu evliliği bitirmeye değil de
daha iyi bir hale getirmeye harcamalısınız. Yukarıda anlattığımız diğer maddeleri uygulayarak
devam edebilirsiniz.

Peki eşimizin hatasını yanlış yaptığı şeyleri eleştirmeden ona nasıl söyleyebilirim?
Eleştirmek yerine ondan beklediğiniz şeyi söyleyin. Mesela “çok bağırarak konuşuyorsun”
demek yerine, “benimle sakin ve bağırmadan konuşmana ihtiyacım var” gibi; “bana hiç güler yüzle
bakmıyorsun” demek yerine, “bana güler yüzle bakmana ihtiyacım var” demek. Bu dil çok önemli
bir dil. Eleştirmek yerine eleştirmeden suçlamadan ihtiyacınız olan şeyi söyleyin.
Eleştirilerimizi nasıl azaltabiliriz? Uygulayabileceğimiz yöntemler var mı?

Bu konuda öncelikle farkındalığınızı artırmalısınız. Eleştiren biri olduğunuzu kabul edin.
Eleştirmenin yıkıcılıktan başka bir seye yaramadığının farkında olun. Bunu daha bilinçli yapmak
için de bir çizelge hazırlayıp en çok eleştirdiğiniz başlıkları yazın ve her eleştiri yaptığınızda bunu
(-) işaretleyin. Eşiniz de kendisi için bir çizelge hazırlasın ve işaretlesin. Ancak siz öncelikle eşinizi
düzeltmeye değil kendiniz için ne yapabileceğinize odaklanmalısınız. Haftanın sonunda en çok (-
) işaret alan eşinin istedigi bir şeyi yapsın. Bu yapılacaklar paraya dayalı şeyler olmaktan çok
ilişkinin kalitesini arttıracak şeyler olmalı. Örneğin; yürüyüşe çıkmak, birlikte kahve içmek,
yemeğe gitmek. Sonradan sorun çıkmasın diye bu etkinlikleri çizelgeyi daha başta hazırlarken
belirliyorsunuz. Bu çizelgeyi sadece eleştirmemek için değil de, yukarıda saydığımız maddelerin
her biri için de hazırlayabilirsiniz. Örneğin, teşekkür etmek, iltifat etmek, özür dilemek, güzelce
konuşmak, vs. gibi maddeleri de çizelgeye dahil edebilirsiniz.

Film, kitap vs. önerileriniz var mı?
Film
● Ateş yakmaz (Fireproof)
● Afrikalı doktor (African doctor)
● Hayat güzeldir (Life is beautiful)
● Babam ve oglum

Kitap
● Hayatı yeniden keşfedin – Jeffrey E. Young ve Janet S. Klosko (Psikonet yayınları)
● İyi hissetmek – David Burns (Psikonet yayınları)
● İnsan olmak – Engin Geçtan (Metis yayınları)
● Sınırlar – John Townsend , Henry Cloud (Koridor yayınları)

● “Ben” Değeri Tiryakiliği – A. Kadir Ozer (Galata yayınları)
● Etkili insanlarin 7 Alışkanlığı – Stephan R. Covey (Varlık yayınları)

Bazen kendimi evliliğimizde ikinci planda hissediyorum? Ne yapmalıyım?
Çiftlerden birisi duygu ve düşünceleriyle barışık değilse, empati duygusu gelişmemiş veya
narsist bir kişiliği varsa kendi eşinin durumunu göremeyebilir ve onunla nasıl iletişim kuracağının farkında olmayabilir. Bu bir problem ve yardım alınması gerekir. Eğer böyle bir probleminiz yoksa
işiniz daha kolay. Yapmaniz gereken eşinizi eleştirmeden ne hissettiğinizi ve ondan neler
beklediğinizi onunla paylaşmak. Küsüp-kızıp geri çekilmeyin, iletişim kurun. Hala güzel bir iletişim
kurmayı başaramıyorsanız profesyonel yardım alın.

İlişkide yalnızlık hissetme konusunda ne önerirsiniz?
Duygusal yalnızlığı genelde kadınlar hissediyor. Erkekler daha ketum bu konuda. Acaba
eşinize verebileceğinden fazla anlam yükleyip beklentiye giriyor olabilir misiniz? Mesela çevreniz
değiştiyse ve etrafınızda eşinizden başka tanıdığınız kimse yoksa, eşiniz bir anda hayatınızın
merkezinde olmus olabilir mi? Önceden çalışırken işinizi, çevrenizi bırakmak durumunda
kaldığınız için bir anda büyük bir boşlukta kalmış olabilir misiniz? Ve farkında olmadan bu
boşluğu eşinizle doldurmaya çalışıyor olabilirsiniz. Ondan fazla beklentiye girmenize ve bunu
bulamadığınız için de daha cok yalnızlık hissediyor olabilirsiniz. Öncelikle bu gibi sorulara cevap
vererek neden yalnızlık hissettiğinizi anlamaya çalışın. Sonra bunu aşmak için neye ihtiyacınızın
olduğunun listesini yapın ve uygulamaya geçin. Özellikle kendinize etkinlikler, hobiler, gönüllü
işler vs. bulup bir şeyler üretmeye çalışın ve eşinizi hayatınızın merkezinden çıkarın. Onu yok
sayarak değil hayatınıza yeni şeyler koyarak bunu yapmaya calışın.

Eşimin duygusal patlama durumlarında ne yapmalıyım?
Patlama sırasında onun hedef tahtası olmamaya çalışın ya da onu daha da körükleyecek
durumlara girmeyin. Bu durumda kendinizi o anda kenara çekin ve kendi duygularınızı kontrol
edin. Duygusal patlama öncelikle sizin değil eşinizin sorunu. Üzerinize alınmayın. Ancak sizin
tavırlarınızdan dolayı patlama yaşadığını söylüyorsa bunu dikkate alın. Sebep sizin tavır ve
tutumlarınızda olabilir. Bundan kaçının. Daha sonra patlama sırasında Ona “bunu daha sonra
konuşalım. Seni dinleyeceğim” deyin. Daha sonra sakinleşince onu baştan sona eleştirmeden
dinleyin. Bazen sadece onun konuşmasına izin verip, dinlemek bile kendi başına çözüm olabiliyor.
Anlatmak ona iyi gelip deşarj edebilir. Hatta ona o fırsatı vermeniz bile konuşurken kendi hatasını
görmesini sağlayabilirsiniz. O kendi hatasını görünce bu olumsuzlukları bırakabilir ya da kontrol
altına alabilmek için adım atabilir. Bu durumda iken siz de nasıl hissettiğinizden ve neye
ihtiyacınız olduğundan bahsedin.